Değerli arkadaşlar Mırmır ile ilgili bir kaç bilgi vermek istiyorum sizlere.

Hepinizin bildiği gibi kumlukl zeminde bolca bulunur, yem yöreye göre değişir ama sülünez, boru kurdu tektek mamun bunlarla avı daha verimli olur. Bunlara ek olarak av yapacağımız bölgede dalgaların kıyıya vurduğu kumu biraz eşeleyip deniz suyu ile temas ettirirsek çıkacak olan kurtlarda çok iyi verim almamızı sağlar oranın besin zincirinde mevcut olan yemdir nihayetinde balık bu yemi dalga kıyıya vurdukça bu kurtlar denize gidiyor, balık bu yem ile besleniyor ve yemi tanıyor.

Av zamanında en verimli olduğu dönem akşam suyu diye tabir ettiğimiz güneşin batmaya başladığı saatleri tercih edebiriz. Günün her saatinde avlamak mümkün fakat akşam suyunda hem daha fazla hemde daha irilerini yakalama şansına sahibiz. Herkese rastgelsin.

Çipura oltası 0.35 misinadan, üç köstek artı bir hırsız, dört köstekli olmalıdır, ben hırsız olta bağlamaya müsait iki tarafı delik 75 gr kurşun kullanmaktayım, Çipura dip balığı olduğu için benim tercihim takımın 50 cm de sınırlandırılmasıdır, bir köstek kurşunun boyunu geçmeyecek kadar yaklaşık 7-8 cm alt delikte bir köstek yine kurşunun boyunu geçmeyecek kadar üst delikte, 15 cm kadar üste bir köstek uzunluğu 10 cm civarı, onunda 15 cm üzerine dördüncü köstek uzunluğu 10 cm civarı, onun 25 cm kadar üstüne de bir fırdöndü, fırdöndüden sonra 0.40 misina hava sert ise misinanın toplandığında karışmasının azalması veya karışıklıkların daha kolay çözülmesi için 0.45-0.50 misina,Derin suda Çipuranın vurusu sanılanın aksine genelde çok hafif, yemi almış gitmiş oluyor ve fark ettirmiyor, onun için en ufak bir tıkırtıda oltayı birkaç kulaç çekmeniz gerekir, birkaç kulaç çünkü oltayı ağzında tutmakta ve bırakmamaktadır, olta bu tasmalama anında genelde damağa veya dudaklara geçmemiş oluyor, ve çipura hayrettir ki, sizin çekiş hızınız ile aynı hızda bazen daha da hızlı yukarıya doğru yüzmektedir, bu an oltacıyı aldattığı andır, oltada balık yok dersiniz, bir durup oltada balık var mı diye kontrol etmek istersiniz, çipura ağzını açar ve iğneyi bırakır, çarpraz iğne bu kurtuluşu engelliyor görünse de, bir saniye beklediğiniz an da genelde oltayı bırakmış oluyor"

çipura ve mırmır dip balıkları olduğu için avları aynı yöntemlerle yapılabilir ben ben genelde gece avını tercih ediyorum ve yemde midye yada sübye kullanıyorum zaman zamanda dalıp ahtapot çıkarıp bacaklarından yem yaparım fosforlu ve de kokulu oklduğu için iyi iş yapıyor rast gele.


mırmır için en iyi yem boru kurdu ve mamundur arkadaşlar özellikle gece avı daha verimli olur mümkünse zokalı iyne kullanın gezer kurşunlu olta yapmakta fayda var zokalı takımla daha iri balık alma şansınız artıyor avlak yerinde sabırlı ve sessiz olmakta büyük fayda var genelde guruplar halinde gezerler ilk balıgı yakaladıktan sonra çabucak oltayı yemleyip aynı yere atmakla sürüyü o çevrede oyalarsınız daha verimli olur
benim bildiklerimde bunlar arkadaşlar gerisi rastgele

MIRMIR



Mırmır öyle uzun soluklu göçler yapmaz, sürekli o yakınlardadır. Mırmır en güzel geceleri av verir. Özellikle ayın parlak olduğu zamanlarda, gece yarısından sonra iri mırmır olur. Seyrektir ama iridir. Yem çok önemli, mamun olmalı. Bazen oltan boş geliyor sanacaksın, bir bakacaksın dana gibi bir mırmır. Bazen de oltan yerinden gidecek gibi olacak. İnanılmaz kafalar atacak, ödün kopacak kaçacak diye. Ama şunu unutma mırmır kolay kolay kaçamaz. Çünkü mırmır genelde yemi yutar. Ameliyat yapman gerekir iğneyi kurtarmak için, alışkınsan çıkarırsın ama değilsen çıkaramazsın iğneyi.

Mırmırın bir özelliği de yemi aldığında kıyıya doğru hareket etmesidir. Misinan pat diye düşer, hiçbir şey yapamazsın. Bak tam olarak nasıl olur; eğer rüzgar ve dalga varsa, kamışın ucu, hafifçe belli belirsiz hareket eder. Sonra birden bir asılma olur ve mırmır iğneyi hissettiği anda ileri doğru hareket eder. İki ihtimal vardır; ya yakalanmıştır ya da yemi almıştır. Bu durumda beklemeli ve oltayı hareket ettirmemelisin. Misinayı izle, misina bir gerilir bir boşalır, bu biraz devam ederse balık üzerindedir. Hareket kesilirse ve daha yem olduğunu düşünüyorsan, hafifçe boşluğu al ve beklemeye devam et. Üç köstek varsa, mutlaka üçüncüde yakalanır. Bazen de özellikle iri mırmırda kamışın ucu kısa frekanslarla hareket eder. Bu süreklilik gösteriyorsa hazır ol, mırmır çok iridir ve yemi yutmuştur. Yemi yutar, bekler öyle. Kalama mutlaka açık olmalıdır çünkü kıyıya geldiğini anladığında, eğer yarım kilo civarında bir mırmır ise, kamışı elinden alabilecek kadar sert asılır, kafa atar. Kalama açık değilse balığa elveda deme ihtimalin çok yüksektir. Takımına güveniyorsan başka tabi ama iri mırmırdan bahsediyorum. Bazen parmak kadar mırmır öyle bir asılır ki, bu ya çupra ya da levrek dersin. Mırmır esas aylı havalarda olur özellikle ayın önünden bulut geçişi varsa tam zamanıdır. Ama bir nokta var aslında, her havada olur fakat özellikle rüzgarın karadan denize doğru estiği fakat dalga kaldırmadığı havalarda daha güzel olur yada çok durgun havalarda.

Mırmır avında oltan asla çok gergin olmamalı kamışı asla dikme suya 45 dereceden fazla açı yapmasın bu senin yemlerini kumun üstünde tutacaktır. Unutma mırmır kumda beslenen bir hayvandır, avlağının da kum olması senin için bir avantajdır, kumda mırmır çok olur, başka yerde olmaz demiyorum ama illa kum bulunacak. Mesela Antalya Lara. Alabildiğine kum ya da benim avlandığım körfez dediğimiz yer zemin hep kumdur. Çupra ve mırmır yemi almadan önce onunla oynar az önce sana hatırlarsan kamışın ucunda küçük hareketler olur sonra asılma gelir demiştim hatırladın mı, asılma gelir işte durgun havada yani rüzgar ve denizde dalga, bu gördüğün hareket işte o oynamadır yemi alır oradan kaldırıp başka yere koyar. Özellikle çupra çok yapar bunu eğer kurşun çok yakında olursa balık bu oynama esnasında misina çabuk gerileceği için kurşunun ağırlığını fark eder. Kurşunu uzun ve oltayı gevşek bırakmanın esas sebebi budur işte. Balığın bu oynamayı yaparken kurşunu hissetmemesini sağlamak. Gezer kurşunlu takımlar işte bu yüzden daha avcıdır. Balık yemi alır ama misina kurşunun içinden serbestçe geçtiği için şüphelenmez bir şeyden. Fakat bizim avlarımızda ufak balık olduğu için biz gezer kurşun kullanmıyoruz. Çünkü tek bir yem oluyor ve daha ilk vuruşta gidiyor. Ufak balık varsa mutlaka büyük balıkta vardır ama ufaklardan fırsat bulup da yeme yaklaşamaz. İşte o yüzden bırakmalarda madya ve yengeç kullanırız. Bu hareket esnasında, balık bunu görsün ve yeme gelene kadar yem bitmemiş olsun diye. Mırmıra boru kurdu, sülünez de olur ya da teke ama bir numaralı yemi mamundur.
__________________